• Satılık!
  • -25%
5 Renk Yayınları Şehirlerin Şifreleri Dizisi (10 Kitap)

5 Renk Yayınları Şehirlerin Şifreleri Dizisi (10 Kitap)

Yayınevi: 5 Renk Yayınları
Yazar: Seda ŞENER
ISBN: 9789944783774
Sayfa sayısı: Her bir kitap 64 sayfa
Ebat: 13,5X19,5 cm
Kitap sayısı: 10 kitap

 

5 Renk Yayınları Şehirlerin Şifreleri Dizisi (10 Kitap)



Özgün Hikayeler

Her biri 64 sayfa

Ülkemizin tarihî,turistik ve doğal zenginliklerini bir macera eşliğinde anlatıldığı nefis bir dizi

Her kitap değerlendirme bulmacalı

32 sayfalık değerlendirme kitapçığı ilaveli

Toplam 240 adet boşluk doldurmalı

Doğru-yanlışlı

Çoktan seçmeli

Açık uçlu değerlendirme sorulu

tamamı kabartma kapaklı

Renkli

Resimli

Ebat : 13,5 x 19,5 cm

 

HİKAYELER ;

Müzedeki Sır

Sudaki Harfler

Korkulu Ada

Dikenli Çalı

Yedi Ülkenin Toprağı

Kar Altında 24 Saat

Yüzyıllardır Açılmayan Kapı

Zindandaki Mektup

En Başa Dön

Barkın Uçuyor

Elinde tuttuğun bu kitaplarda gezgin olmak için doğmuş bir çocuğun yüzyıllar öncesinden başlayan hikâyesi var. Ona iyi bak! Onu iyi oku ve onu yalnızca özel insanlara anlat! Çünkü bu kitaplar bir mucizenin peşinden şehir şehir dolaşan Barkın’ı anlatıyor.
Bu kitapları okuyup rahat edeceğini sanma! Kafan çok karışacak! Önce mektupları bulacaksın ama bu da yetmeyecek! Seni bekleyen şifreler mektupların içinde! Çöz çözebilirsen! Çöz ki yeni şehirlere yolculuğun başlasın. Peki, bu şehirlere nasıl gideceksin? Dur ve düşün, elbet bir yol bulacaksın!
İlk sayfayı açar açmaz bir maceranın içine düşeceksin!

Her biri 64 sayfa, ülkemizin tarihî, turistik ve doğal zenginliklerini bir macera eşliğinde anlatıldığı nefis bir dizi, her kitap değerlendirme bulmacalı, 32 sayfalık değerlendirme kitapçığı ilaveli, toplam 240 adet boşluk doldurmalı, doğru-yanlışlı, çoktan seçmeli ve açık uçlu değerlendirme sorulu, tamamı kabartma kapaklı, renkli, resimli, ebat; 13,5 x 19,5 cm

Müzedeki Sır:

Elinde tuttuğun bu kitapta gezgin olmak için doğmuş bir çocuğun yüzyıllar öncesinden başlayan hikâyesi var. Ona iyi bak! Onu iyi oku ve onu yalnızca özel insanlara anlat! Çünkü bu kitap bir mucizenin peşinden şehir şehir dolaşan Barkın’ı anlatıyor. Barkın, sayfalar boyunca şifrelerin peşinden koşacak ve sen de onunla birlikte nefes nefese kalacaksın. Mektubu bulduğunda kalbin “küt küt” atacak. Bazen bir mezarın toprağını kazacak bazense bir minarenin tepesine çıkacaksın. Ters Lale’nin sırrını, güreşçilerin asırlanmış öykülerini dinleyeceksin. Şehirlerin sırlarını bilecek, tarihin kapılarını aralayacaksın. Hiç kimsenin duymadığı hikâyeleri duyacak ve öğrendiğin deyimlerle her yerde hava atacaksın! Elbette çok eğleneceksin!
Bu kitabı okuyup rahat edeceğini sanma! Kafan çok karışacak! Önce mektubu bulacaksın ama bu da yetmeyecek! Seni bekleyen şifreler mektubun içinde! Çöz çözebilirsen! Çöz ki yeni şehre yolculuğun başlasın. Peki, bu şehre nasıl gideceksin? Dur ve düşün, elbet bir yol
bulacaksın!
İlk sayfayı açar açmaz bir maceranın içine düşeceksin!

 

Sudaki Harfler:

Elinde tuttuğun bu kitapta gezgin olmak için doğmuş bir çocuğun yüzyıllar öncesinden başlayan hikâyesi var. Ona iyi bak! Onu iyi oku ve onu yalnızca özel insanlara anlat! Çünkü bu kitap bir mucizenin peşinden şehir şehir dolaşan Barkın’ı anlatıyor. Barkın deyip geçme! O, gerçek anlamda bir gezgin! Eğer onun yanına takılırsan “özgürlük” nedir öğreneceksin. Dünya’nın en büyük şelalesi hangisi bunu sen bileceksin. Bir zamanlar ateş olan suyu göreceksin. Çile Mağarası’na girecek, övgüye dayanamayan karganın tilkiye nasıl inandığını öğreneceksin. “Kel ölür sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur” ne demekmiş onu Çerçi Nene’den dinleyeceksin. Diyelim ki sen bunları zaten biliyorsun. Peki, bunları da biliyor musun? Çerçiler ne iş yapar? Tarihin en çileli adamı kimdir? Zalim hükümdar Nemrut ne kadar zalimdir? Çiğ köfte niye çiğdir? Odunlar neden balığa dönmüştür? Sen şimdi bunları hiç düşünme! Kitabın ilk sayfasını aç. Yedi ülkenin toprağıyla dolu olan şişeye gözün gibi bak. Belki her şey ters gider! Otobüs yolda kalır, görevli yolunu keser, hafızan seni yanıltır! Pes etme! Unutma bu yolun sonunda mucize var!

 


Korkulu Ada:

Elinde tuttuğun bu kitapta gezgin olmak için doğmuş bir çocuğun yüzyıllar öncesinden başlayan hikâyesi var. Ona iyi bak! Onu iyi oku ve onu yalnızca özel insanlara anlat! Çünkü bu kitap bir mucizenin peşinden şehir şehir dolaşan Barkın’ı anlatıyor. Mektubu bulup derin bir nefes alacaksın. Ama nefesini boşa harcama çünkü sana lazım olacak. Kim bilir belki de bir uçurumdan düşeceksin. Sonra şelalenin arkasına saklanan bir mağaraya gitmen gerekecek. Orada yüzyıllardır seni bekleyen bir şeyin olduğunu göreceksin.
Siyahlar içinde giyinen adam da kim? Efsaneler anlatan kukla nerede? Eyvah! Çalılardan oluşan bir tünel! Ve sonunda Korkulu Ada! Hazır ol! Kalbin “küt küt” atacak! Kafan çok karışacak! Mektubu bulacaksın ama bu da yetmeyecek! Seni bekle-yen şifreler mektubun içinde! Çöz çözebilirsen! Çöz ki yeni şehre yolculuğun başlasın. Peki, bu şehre nasıl gideceksin? Dur ve düşün elbet bir yol bulacaksın!
İlk sayfayı açar açmaz bir maceranın içine düşeceksin! Haydi durma! Zaman az ve görevler zor! Sıkı dur! Başaracaksın!


Dikenli Çalı:

Elinde tuttuğun bu kitapta gezgin olmak için doğmuş bir çocuğun yüzyıllar öncesinden başlayan hikâyesi var. Ona iyi bak! Onu iyi oku ve onu yalnızca özel insanlara anlat! Çünkü bu kitap bir mucizenin peşinden şehir şehir dolaşan Barkın’ı anlatıyor. Bu kitabı okuyacaksın da ne olacak? Ne mi olacak? “Dünya’nın Orta Yeri”ne herkesten önce sen gideceksin. Su yerine tuzdan oluşan gölde bir rüyaya dalacaksın. Büyük Kilit’in üstündeki sırrı kimse bilmese de sen bileceksin. Nasrettin Hoca’yı anlayacak, “okyanus gibi bir adam” tanıyacaksın! “Bir taşla iki kuş vurmak” deyimini öğrenip arkadaşlarına anlatacaksın. Kibir’den kaçmayı sabra koşmayı öğreneceksin. Genişliğin anahtarını alacaksın! Yüzyıllardır iki mezarın ortasında büyüyen çalıya meydan okuyacaksın!
Mektubun içindeki şifreleri çözecek ve sonunda seni bekleyen o tuhaf şişeyi bulacaksın! Anlayacağın işin biraz zor! Biraz mı? Tamam, belki çok zor! Ama sanırım sen bu işin üstesinden geleceksin! Haydi durma! İlk sayfayı aç ve bir maceranın içine düş!


Yedi Ülkenin Toprağı:

Elinde tuttuğun bu kitapta gezgin olmak için doğmuş bir çocuğun yüzyıllar öncesinden başlayan hikâyesi var. Ona iyi bak! Onu iyi oku ve onu yalnızca özel insanlara anlat! Çünkü bu kitap bir mucizenin peşinden şehir şehir dolaşan Barkın’ı anlatıyor. Barkın deyip geçme! O, gerçek anlamda bir gezgin! Eğer onun yanına takılırsan “özgürlük” nedir öğreneceksin. Dünya’nın en büyük şelalesi hangisi bunu sen bileceksin. Bir zamanlar ateş olan suyu göreceksin. Çile Mağarası’na girecek, övgüye dayanamayan karganın tilkiye nasıl inandığını öğreneceksin. “Kel ölür sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur” ne demekmiş onu Çerçi Nene’den dinleyeceksin. Diyelim ki sen bunları zaten biliyorsun. Peki, bunları da biliyor musun? Çerçiler ne iş yapar? Tarihin en çileli adamı kimdir? Zalim hükümdar Nemrut ne kadar zalimdir? Çiğ köfte niye çiğdir? Odunlar neden balığa dönmüştür? Sen şimdi bunları hiç düşünme! Kitabın ilk sayfasını aç. Yedi ülkenin toprağıyla dolu olan şişeye gözün gibi bak. Belki her şey ters gider! Otobüs yolda kalır, görevli yolunu keser, hafızan seni yanıltır! Pes etme! Unutma bu yolun sonunda mucize var!


Kar Altında 24 Saat:

Elinde tuttuğun bu kitapta gezgin olmak için doğmuş bir çocuğun yüzyıllar öncesinden başlayan hikâyesi var. Ona iyi bak! Onu iyi oku ve onu yalnızca özel insanlara anlat! Çünkü bu kitap bir mucizenin peşinden şehir şehir dolaşan Barkın’ı anlatıyor. Barkın mektubu okurken belki de sen şifreleri ondan önce çözeceksin. Tek dert bu da değil! Yeni gelen çocuk başına bela olacak! Başkanlık yarışını kazan-mak için birçok numara bulacak, bazen yanlış yollara sapacaksın. Ama boş saksı ile imparator olan çocuğun hikâyesini öğrenip kendine geleceksin. “Armut piş ağzıma düş ” demeyeceksin. Bu deyimin anlamını bilmiyorsan okuyunca onu da öğreneceksin. Barkın ile birlikte Hacivat ile Karagöz’ün hikâyesini öğreneceksin. 700 yıldır değişmeyen bir Osmanlı köyüne gideceksin. Kaybolduğunda ceza almamak için ne yapacağını şaşıracaksın! Kafan karışacak! Ama seni bunlar yıldıramaz! Çünkü daha minarenin gölgesini adımlayacak ve gizlice toprağı kazacaksın. Toprağın senin için sakladığı bir şeyler var! Onu alıp karların altına gömeceksin! Ne bir eksik ne bir fazla tam yirmi dört saat sonra eğer köpekten kaçabilirsen onu alıp yeni maceranın şifreleriyle baş başa kalacaksın! Bu kadarı da yetmez diyorsan! Haydi durma! Bu macera beklemez! Aç kitabı ve maceraya balıklama dal!


Yüzyıllardır Açılmayan Kapı:

Elinde tuttuğun bu kitapta gezgin olmak için doğmuş bir çocuğun yüzyıllar öncesinden başlayan hikâyesi var. Ona iyi bak! Onu iyi oku ve onu yalnızca özel insanlara anlat! Çünkü bu kitap bir mucizenin peşinden şehir şehir dolaşan Barkın’ı anlatıyor. Barkın, sana hiç duymadığın şeylerden bahsediyor. Bir gezginle yolculuğa çıkacaksın. Mektubun şifrelerini çözecek ve yeni şehri bulacaksın. Bulmakla iş bitmiyor, daha 12 yaşındasın. Söylesene oraya nasıl gideceksin? Gerçekten istersen bir yol bulursun! Ve bulacaksın da! Bu yolu bulduğunda padişahların en muhteşeminin kim olduğunu öğreneceksin. Türkiye’deki en uzun mağaraya gireceksin. Yüzyıllardır açılmayan kapıyı açacak ve M.Ö. 5000’den kalan bir kaleye gireceksin. Örümcek ağları, böcekler ve üstelik karanlık! Tüm bunlara meydan okuyacaksın. Barkın hastalandığında ıhlamur mucizesiyle tanışacaksın. “Müdür nasıl ikna edilir?” onu öğreneceksin. Muhteşem Dörtlü’yle sıkı dost olacak ve belki hayatında ilk kez “Bir yarışmaya harıl harıl çalışmak nasıl olur?” onu göreceksin. Bir gezginin mucizeye giden yolunda sen de olacaksın. Haydi durma! Yol uzun ve zor! Korkuyorsan uzaklaş. Ama sen cesur birisine benziyorsun!


Zindandaki Mektup:

Elinde tuttuğun bu kitapta gezgin olmak için doğmuş bir çocuğun yüzyıllar öncesinden başlayan hikâyesi var. Ona iyi bak! Onu iyi oku ve onu yalnızca özel insanlara anlat! Çünkü bu kitap bir mucizenin peşinden şehir şehir dolaşan Barkın’ı anlatıyor. Barkın bu kez öyle bir şey yapıyor ki onun yüzünden tüm sınıf Müdürden iyi bir azar işitiyor. Kartopu olmayınca Barkın kâğıt topunu icat ediyor. Bunu yaparken birilerinin o kâğıtları bile bulamadığını unutuyor. Fakat bazı yanlışların ardından büyük doğrular geliyor. Barkın doğruları bulurken seni de peşine takacak. Onunla birlikte imecenin ne olduğunu öğrenecek ve bir kardeş okul bulacaksın. Tabii bu arada mektuptaki şifreleri bir bir çözeceksin. Ama bu o kadar kolay olmayacak! Urartular’ın başkentini araştıracak, suyu zehir gibi acı olan gölü bulacaksın. Yavuz Sultan Selim’den sır tutmayı öğrenecek ve adadaki zindana ineceksin! Anlayacağın bu kitap macera dolu! Hiç durma! Aç ilk sayfayı ve kaptır kendini!

 


En Başa Dön:

Elinde tuttuğun bu kitapta gezgin olmak için doğmuş bir çocuğun yüzyıllar öncesinden başlayan hikâyesi var. Ona iyi bak! Onu iyi oku ve onu yalnızca özel insanlara anlat! Çünkü bu kitap bir mucizenin peşinden şehir şehir dolaşan Barkın’ı anlatıyor. Barkın mucizeye çok yaklaştı. Ama tüm güzel şeyler gibi mucizelere ulaşmak da çok ama çok zor. Ona ulaşmak için Barkın’la birlikte denizin içindeki kuleye gitmen ve fenerin içindeki mektubu alman gerekecek. Asıl zorluk bundan sonra başlayacak. Eski yazı ile yazılmış bir mektup nasıl okunur? Peki, arşın ne kadar uzundur? Başladığın nokta neresi? 361 kapının hangisi doğru kapı? Terleyen direk neden terliyor? Şifalı suyun olduğu kuyu nerede? Kafan çok karışacak! Fakat o kadar yaklaştın ki tüm sorulara bir cevap bulmak zorundasın. Şifreler yavaş yavaş çözülecek! Mucize sana kendini gösterecek. Ama o da ne? Halı senin ellerinde, görevli ise peşinde! Koş! Durma! Biraz daha sabredersen her şey çok güzel olacak!


Barkın Uçuyor:

Elinde tuttuğun bu kitapta gezgin olmak için doğmuş bir çocuğun yüzyıllar öncesinden başlayan hikâyesi var. Ona iyi bak! Onu iyi oku ve onu yalnızca özel insanlara anlat! Çünkü bu kitap bir mucizenin peşinden şehir şehir dolaşan Barkın’ı anlatıyor. Barkın, işte bu elinde tuttuğun kitapta mucizesine ulaşıyor. Sonunda Uçan Halı yüzyıllardır onu bekleyen sahibinin ellerine kavuşuyor. Bu kez yeni bir şehre gitmesi gerekmiyor. Fakat macera onun peşini burada da bırakmıyor.
Halı elden ele dolaşıyor! Önce çöp kutusuna giriyor, ardından bir eskici halıya sahip çıkıyor. Cebinde parası olmayan Barkın halıyı alamıyor! İskelede diz çöküp ağlıyor. Sen de yanına oturup onunla ağlıyorsun! Sonra ne olduğunu sen de merak ediyorsun değil mi? Hemen aç kitabı ve Barkın’ı kaldır yerden! Ona her kışın ardından nasıl bahar geldiğini hatırlat! Birlikte Galata Kulesi’ne çıkın!
Hezarfen nasıl İstanbul’u bulutların içinden seyrettiyse siz de seyredin!

No reviews

Bu ürünü alan alıcılar ayrıca şunları da aldılar:

Listeye Eklendi