Kırmızı Okuma Sandığı, her biri 8'er kitaptan oluşan 8 serilik bir öykü, şiir, masal toplamı. 64 kitaptan oluşan Kırmızı Okuma Sandığı dayanıklı metal bir kutuya ve bir dinleme CD'sine sahip.
Öğrencilerimizin konuşma ve dinleme kazanımlarını gerçekleştirmeleri amacıyla sandıklardaki her diziden birer kitap, profesyonel dublaj sanatçıları tarafından seslendirildi. Hazırlanan bu CD sayesinde öğrencilerin doğru vurgu ve tonlamayı kavramaları amaçlandı.
Hiç çıplak kral olur mu? Koskoca kral, bir giysi alacak para bulamaz mı? Onun süslü giysilerle dolaşması gerekmez mi? Bu masalda değil! Kral çıplak... Peki ama neden?
Ördekleri tanıyor musun? Hem çok komik hem çok güzeller, değil mi? Özellikle minik ördekler... Biri dışında!
Oyun oynarken zıplar mısın? Peki, ne kadar yükseğe? Bu masalda zıplama yarışı yapan üç arkadaş var. Bir pire, bir çekirge, bir de kurbağa. Bakalım kim kazanacak?
Bu masalda bir çaydanlık var. Ama bildiğimiz çaydanlıklara hiç benzemiyor. Hem güzel hem çirkin. Bazen üzgün bazen mutlu. Üstelik içinde bir de çiçek var!
Küçücük, yeşil, yuvarlak bezelyeler düşün. Ama bunlar bildiğin bezelyeler değil. Gezmeyi çok seviyorlar. Bakalım nereye gidiyorlar?
Bir prensesle bir bezelye, aynı masalın içinde ne arıyor olabilir? Koskoca bir prenses ve minicik bir bezelye tanesi... Acaba masalda başka kimler var? Belki bir prens, ne dersin?
Denizkızı deyince aklına neler geliyor? Bu masal, bir denizkızını anlatıyor. Bizim küçük denizkızı, denizlerden vazgeçmek üzere. Ama bu çok tehlikeli bir karar. Denizkızı bu tehlikeyi göze alacak mı?
Kış geldiğinde kartopu oynar mısın? Peki, kızakla kayar mısın? Bu masalda da kızakla kayan iki arkadaş var. Bir de kraliçe.
Yaz gelmiş, sıcak basmış. Karınca çalışmış, ağustos böceği yan gelip yatmış. Bu işin sonu nereye varacak? Kış kapıyı çalınca, ağustos böceği ve karınca ne yapacak?
Hiç başkasının yardımına ihtiyaç duyduğun olur mu? Herkesin olur. En güçlülerin bile... Bakalım ormanlar kralı aslanın da yardıma ihtiyacı olacak mı?
Kurt gibi acıktığını düşün. Ne yapardın? Evet evet! Hemen yemek yerdin. Bakalım bizim masaldaki kurt ne yapıyor? Kuzuyu yemek için nasıl bahaneler uyduruyor?
Kargalar peynir yemeye bayılır. Tilkiler de öyle. Peki, ortada sadece bir dilim peynir varsa neler olur? Tilki, peyniri kapmak için nasıl hilelere başvurur?
Tavşanlar hızlıdır, kaplumbağalar azimli. Peki, ikisi bir iddiaya girse... Yarışmaya karar verse... Acaba hangisi kazanır?
Nefis bir yemeğe ne dersin? Peki, yemeğini nasıl bir tabakta istersin? Bakalım, tilki leyleğe nasıl bir tabakta yemek sunuyor?
Bir keçi inatçıdır, değil mi? Peki, inatçı keçiler iki olursa... Hem de bir köprüde karşılaşırlarsa... Ben orada olmak istemezdim. Ya sen?
Bir tavşan, nelerden korkabilir? Belki havuçlarını kaybetmekten belki bir aslandan. Belki de bir sihirbazın şapkasında kalmaktan. Bakalım bizim tavşan nelerden korkuyor, sonunda neler oluyor?
Bilgi Perisi'nin adını duydun mu? Ben onu tanıyorum. Çocukları çok seviyor. Bak, minikler sınıfındaki çocuklar için neler yapıyor?
Tam altmış yaşında koskoca bir yazar! Bir çocuğa nasıl dönüşebilir? Elbette bunu ancak bir peri başarabilir. Bilgi Perisi bizim yazarı bir çocuğa dönüştürüyor. Bakın sonra neler oluyor?
Geri sayım başladı. 3, 2, 1! Çabuk ol, uzay bahçesine gidiyoruz. Nasıl mı? Onu da Bilgi Perisi'ne sormalı.
Yeni yıl sürprizlerini sever misin? Minikler sınıfı seviyor. Ve Bilgi Perisi de bunu çok iyi biliyor. Bakalım onlar için neler hazırlıyor?
Masalları sever misin? Devler, cüceler, cadılar, periler... Bilgi Perisi de çocuklar için bir masal ağacı hazırlıyor. "Masal ağacı olur mu?" deme. İşin içinde Bilgi Perisi varsa neden olmasın?
Hazırlan! Ay dedeyi ziyarete gideceğiz. Nasıl gideceğimizi merak ettin, değil mi? Bilgi Perisi her şeyi hazırladı. Sana sadece bize katılmak kaldı.
Şimdi küçücük bir yapraksın. Hemen şaşırma. Bilgi Perisi birinin dileğini yerine getiriyor. Ve onu yaprak yapıyor. Ama acaba kimi?
Bilgi Perisi'nin büyük bir sırrı var. Bunu minikler sınıfıyla paylaşmak istiyor. Onları yaşadığı kuleye götürüyor. Bakın, orada neler oluyor?
Keloğlan, bu kez bir çoban. Görevi, koyun sürüsüne sahip çıkmak. Ama eşkıyalar, koyunları ondan almak istiyor. Bakalım Keloğlan ne yapıyor?
Bazı insanlar inatçıdır. Peki, sadece insanlar mı? Keçiler, domuzlar, eşekler... Keloğlan da inatçı eşeğiyle uğraşıyor. Bakalım sonuçta neler oluyor?
Rüyalar ne kadar güzeldir, değil mi? Gerçekte yaşanamayacak her şey olabilir rüyalarımızda. Belki cüceler, belki de devler. Bakalım Keloğlan rüyasında neler görmüş?
Keloğlan da herkes gibi çalışmak zorunda. Çalışmak için hep değişik yerlere gidiyor. Bu kez de değirmende çalışmaya başlıyor. Acaba neden burayı seçiyor?
Bizim Keloğlan macerayı çok seviyor. Kimi zaman padişahlarla kimi zaman da devlerle uğraşıyor. Bu kez karşısına haramiler çıkıyor. Bakalım onlarla nasıl bir macera yaşıyor?
Arkadaşlarınla aran nasıl? Hepsini çok sevdiğinden eminim. Ama kimi zaman onlarla anlaşamadığımız anlar olur. Bu kitapta, Keloğlan da bir anlaşmazlık yaşıyor. Bakalım bunu nasıl çözüyor?
Köydekiler, aralarındaki en akıllı insanın Keloğlan olduğuna inanıyor. Elbette o bunu hak ediyor. Peki, bunun için neler yapıyor?
Keloğlan, iyilik yapmayı çok sever. Kimseye zarar gelmesini istemez. Bu yüzden, kötülük yapan devlerle de pek anlaşamaz. Bakalım dev anasıyla anlaşabilecek mi?
Cumartesi günlerini sever misin? Sanırım Afacan pek sevmiyor, canı sıkılıyor. Ama babası buna bir çözüm buluyor. Bakalım neler yapıyor?
Sabah uyandın. Yüzünde kocaman kırmızı benekler! Şaşırdın değil mi? Afacan da şaşırıyor. Bakalım bu kırmızı benekler nasıl ortaya çıkıyor?
Bazen çok sevdiğin bir film, geç saate kadar sürer. Sen de uykusuz kalırsın, değil mi? Bu gece Afacan da uykusuz. Acaba neyi bekliyor?
Kırmızıyı sever misin? Kırmızı elmalar, kırmızı şekerler... Afacan kırmızıyı çok seviyor. Bakın neleri kırmızıya boyuyor...
Herkes boyunun uzamasını iple çeker. Eminim sen de çabucak uzamak istiyorsun. Afacan da bunu istiyor. Bakalım sonra neler oluyor?
Yunuslarla arkadaş olduğunu düşün. Ne güzel olurdu, değil mi? Onlarla birlikte bir yolculuk yapmak, başka başka yerlere gitmek... Bakalım, Afacan neler yapıyor? Yunus arkadaşıyla nerelere gidiyor?
Annenle eski eşyalarınızı düzenlediğinizi düşün. Ve birden karşına bebekken çok sevdiğin bir oyuncağın çıktı! Ne çok sevinirdin, değil mi? Afacan da dedesinin eski radyosunu buluyor. Bakalım dedesini sevindirmek için neler yapıyor?
İleride hangi mesleği seçmeyi düşünüyorsun? Evet, haklısın buna şimdiden karar vermek çok güç. Afacan da bu soruya yanıt arıyor. Bakalım, o neyi seçiyor?
Açgözlü olmak ne kadar kötü, değil mi? Ama bizim tembel tilki, bunun farkında değil. Açgözlü davranıyor, bakalım başına neler geliyor?
Oyuncakları sever misin? Haklısın, kim sevmez ki! Peki, bu güzel oyuncakları kimler yapıyor? Onlardan biri olan Oyuncakçı Dede ile tanışmaya ne dersin?
Bir köpek düşün. Sahipleri gitmiş, yapayalnız kalmış bir köpek... Onun adı Duman. Yavrularına bakacak gücü bile yok. Bakalım Duman ve yavrularına neler olacak?
Sen hiç sapanla bir kuş yaraladın mı? Lütfen yapma! Bak, bizim Lastik Gaga sapanla yaralanmış. Çok canı yanmış. Bakalım Lastik Gaga'nın yardımına kimler koşmuş?
Minicik bir kuş, yuvasından düşmüş. Bir kedi onu yemek üzere! Yavru kuş, korku içinde çırpınıyor. Bakalım yavru kuş nasıl kurtuluyor?
"Piti" ne sevimli bir ad, değil mi? Bu adın sahibi de adı kadar sevimli olmalı. Peki, sence "Piti" bir köpek mi yoksa bir kedi mi? Ya da denizlerdeki şirin balıklardan biri mi? Ne dersin?
Tavşanlar konuşamaz sanıyorsun, değil mi? Dikkat et! Yanılıyor olabilirsin. Çünkü Uzunkulak konuşuyor. Konuşmakla da kalmıyor. Bize neler neler anlatıyor...
Büyüyünce ne olacaksın? Doktor, öğretmen belki de ressam. Şimdi gelecekteki mesleğinle ilgili bir hayal kur. Bak, bizim Berk de hayal kuruyor. Acaba hayalini neler süslüyor?
Sence bir horoz, okuyup yazabilir mi? Peki, mektup yazıp yollayabilir mi? "Hayır!" demeden önce bir kez daha düşün. Çünkü burası Çil Horoz'un çiftliği!
Nedense masallardaki bütün kurtlar hain olur. Tilkiler de hep kurnaz... Sence kurnaz bir tilkiyi kandırmak kolay mı? Acaba Çil Horoz bunu başarabilecek mi?
Sabahları erken mi kalkarsın? Bizim Çil Horoz, erkenden kalkıp herkesi uyandırır. Ama Uykucu Eşek bundan çok rahatsız. Bakalım bu sorunu çözebilecek mi?
Çil Horoz'un çiftliğinde işler iyice ilginç olmaya başladı. Bu çiftlikte kurtlar bile telefonla konuşuyor. Uzaktan kumandalı tuzaklar, çizgi film izleyen kediler ve daha neler neler...
Kimler kavga eder? Elbette birbirini dinlemeden kendi dediklerini yaptırmak isteyenler. Eğer herkes birbirini dinleseydi, ne kavgalar olurdu ne de kırgınlıklar... Çil Horoz da böyle düşünmüş. Bakalım barışı sağlamak için neler yapmış?
"Dur" tabelasını düşün. Biri gelip tabelaya iki harf eklese, "Durma" yazsa... İşler ne çok karışır, değil mi? Bakalım Çil Horoz'un yaşadığı yerde de böyle sorunlar var mı?
Geçimsiz olmak kötüdür, değil mi? Geçimsiz biriyle, kimse arkadaş olmak istemez. Kimse onunla oyun oynamaz. Acaba Çil Horoz'un çiftliğinde de durum böyle mi? Sence sırtlan gerçekten geçimsiz mi?
Gezmeyi sever misin? Otobüsle mi, trenle mi? Belki de bir gemiyle... Çil Horoz da gezmeyi seviyor. Bil bakalım neyle geziyor?
