|
Aslan Yavrusu
Kediler aralarında konuşuyorlardı. Minik Boncuk: "Ben bir aslan yavrusuyum!" diye bağırdı. Sarman sordu: "Nereden anladın aslan yavrusu olduğunu?"
|
|
Farecik'in Arkadaşı
"Güneşten, buluttan, rüzgârdan, yüksek duvardan kuvvetli farecik... Kızıma arkadaş ol," dedi. Komşu fare ile kızı arkadaş oldular. Birlikte mutlu bir yaşam sürdüler.
|
|
İki Minik Fare
Fındık, fazla süt içtiği için karnı şişti. Deliğe sığmadı. Sarman onu kuyruğundan yakaladı. Fındık, canını kurtarmak için kendini delikten içeriye attı, ama Sarman kuyruğunu ısırıp kopardı. Zavallı Fındık ondan sonra kuyruksuz kaldı.
|
|
Kaçak Yavru Kedi
Eda heyecan içinde: "Anneciğim, anneciğim, yavru kedim gitmiş," dedi. "Zararı yok Eda, şimdi arar buluruz," diye yanıtladı annesi. Annesi yavruyu aradı, ama bulamadı. Eda aradı, babası aradı, yavru kediyi bulamadılar. Eda ağlayarak Nihal Teyze'ye koştu. Olanları anlattı.
|
|
Kuyruksuz Tilki
Sular testiye doldu... Doldu... Testi iyice ağırlaştı... Ağırlaştıkça da tilkinin kuyruğunu çekti... Tilki dereye düşmemek için direniyordu. Sonunda tilkinin kuyruğu koptu. Tilki acıyla fırladı, ormana kaçtı. Bütün hayvanlar şimdi onu "Kuyruksuz Tilki" diye çağırıyorlar.
|
|
Tekir Civciv Çıkardı
Tekir: "Aaa! O da ne? Altımda bir şeyler kıpırdıyor," diyerek korkuyla yerinden fırladı. Tekir örtüyü kaldırdı. Bir de ne görsün? Sepetinde sarı sarı, yumuk yumuk civcivler bir ağızdan bağırıyorlar: "Cik cik cik!"
|
|
Tontiş'in Marifeti
Sandalyenin üstüne çıktı. Kalemi eline aldı. Hokkaya batırdı. Ama o kadar derine batırdı ki, kalemin sapı yarısına kadar mürekkep oldu. Kalemi hokkadan çıkarınca mürekkep ellerine bulaştı.
|
|
Üzgün Kara Kedi
Kara kedi: "Belki ben de beyazlaşırım," diye bir oluğun altına girmiş. Uzun süre suyun altında durmuş, ama yine kara kedi olmaktan kurtulamamış.
|
|
Yaramaz Tavşan
Tavşanın kötü bir huyu vardı. Ara sıra tilkiyle alay ediyordu. Bir gün tilkinin sırtına atladı: "Deeh! Deeh!" diyerek, onu at yerine koydu. Tilki buna çok sinirlenmişti. Silkinerek tavşanı sırtından yere attı. Sivri ve keskin dişlerini göstererek tavşana saldırdı.
|
|
Yıldız'ın Sevinci
Bembeyaz tüyleri üstünde kırmızı benekleri, sırtında kırmızı parlak bir eyeri vardı. Güzel Yıldız'ın bir kusuru vardı. Gülmeyi, hiç olmazsa gülümsemeyi bile bilmiyordu. Hep somurtkandı.
|